Üstün Yetenekli Çocuklar
Okumak yerine dinlemek isterseniz, buradaki podcast bağlantısına tıklayabilirsiniz.
Üstün yetenek genel zihinsel yetenek, özel akademik yetenek, yaratıcı ya da üretici düşünce yeteneği, liderlik yeteneği, görsel ve gösteri sanatlarında yetenek ve psikomotor yeteneği alanların birinde ya da birkaçında yüksek performans ve başarı gösterme şeklinde tanımlanır.
Bir başka tanım ise şöyledir: “Üstün yeteneklilik, normal standartlardan nitelik ve nicelik olarak farklı içsel deneyimler ortaya koyan ve ileri becerileri içeren uyumsuz (asenkronik) gelişimdir.
Üstün yetenekli çocukların bu doğuştan getirdikleri hediyeleri eğer kişisel özelliklere göre şekillenmiyorsa o zaman yaşamlarında zorluk oluşturabiliyor. Pek çok üstün yetenekli çocuk bu özelliklerini hayatında başarıya dönüştüremiyor. Üstün yetenekli çocuğun dramı olarak özetlenebilecek bir durum ortaya çıkıyor.
Bireysel yaptığım okumada uzmanlaşmayı temel alan ‘Mind on Method’la Hızlı Okuma’ çalışmalarımda üstün yetenekli olan pek çok kişiyle çalıştım. Bu çocuklar bir yandan bazı alanlarda çok iyi olduklarından başarısız olabilecekleri (okuma gibi) bazı alanlardan kaçınma eğilimi gösteriyor. Yapılan Wisc-R zeka testinde oldukça yüksek zeka puanına sahip olan fakat bazen okuyamayan, bazen okuduğunu anlamayan ya da okuduğunu anlatamayan çok kişi gördüm. Bu çocukların her şeyi iyi ya da üstün seviyede yapamayabileceğini kabul etmemiz gerekiyor. Bu çocukların da güçlü olduğu alanlar, zayıf olduğu alanlar var. Yine de çocuğun ayak izlerinde ve onun hızında ilerleyerek bir çalışma planladığımda süreç içinde bu çocuklar üstün başarı gösterdiler. Bu gerçeği de görmek gerekiyor. Çocuğun algı seviyesine hitap edebilmek önemli. Amerika’da ilkokul 3. sınıf öğrencileri Mantık dersleri görürken bizim eğitim müfredatımızda lisede bu düşünme sistemleri veriliyor. Onun içindir ki öğrencilerimiz okuduklarını anlamayan, bildiklerini ve yeni öğrendiklerini doğru ve anlamlı bağlantılar kuramadan ilerleyen, okuduğunu anlatamayan, muhatabına aktaramayan, kendi duygu ve bilişinin çok farkında olmayan ve resmi kurumlarla olan işlerinde dilekçe bile yazamayan kişilere dönüşüyor. Oysa çocuklukta düşünme becerileri çalışmaları çok önemli. Okumayı yapılandırma da öyle. Eğer okuduklarınızın hayatınızla olan ilgilerini bulursanız o zaman çocukta okumayla ilgilenmeye başlıyor. Soyut düşünme becerisi özellikle okuyarak gelişir. İnsan beyni nasıl düşündüğü üzerine düşünebilecek gelişmişlikte olan bir yapıdır. Hele üstün yeteneklilerde bu durum daha da öne çıkıyor.
Peki bu kadar iyi olması beklenen üstün yetenekli çocuklarımızın çoğu okulda neden başarılı olamaz? Bunun pek çok sebebi olabilir. Öğretmenin konuyu işleme şekli öğrenciye çok kolay geliyordur, çok yavaş geliyordur. Anlatımlar yüzeyde kalıyorsa, derinleşmiyorsa, öğrencinin algı seviyesinin altındaysa o zaman bu üstün yetenekli çocuğumuz sıkıldığı için dersten kopabilir. Bu durum da okul başarısını azaltır. Doğal olarak çocuk hem üstün yetenekli hem de DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu), Asperger ya da Disleksi gibi özel öğrenim güçlüğü yaşıyorsa o zaman akademik başarısının azalması yine kaçınılmaz olur.
Aileler olarak ya da öğretmen olarak sizler neler yapabilirsiniz?
Çocuğun ilgi alanları tespit edilerek o konuda çocuğun derinlemesine düşündürecek geliştirici ve kolay olmayan sorular sorulabilir…Bu öğrenciler aynı zamanda esnek düşünme becerisini de edinmeliler. Birçok düşünceyi aynı anda aklında tutarak ifade edebilmesinin yolları açılmalı.
Çocuğun işlenen konuyla ilgili özel sunum hazırlamasına olanak tanınmalı ya da çocuğun özel ilgi alanından çalışma yapmasına fırsat verilmeli. Çocuk bu sunumları öğretmenine, sınıf arkadaşlarına ya da aile bireylerine gösterebilmeli. Eğer düşündüklerini ifade edemezlerse ya da dinleyiciler başka şeylerle ilgilenirlerse o zaman bu çocuklar kişiliklerine göre içine kapanabiliyor ya da hırçınlaşabiliyorlar.
Üstün yetenekli çocuğu anlamak sınavda soruları okuyup anlamak gibidir. Eğer soruyu doğru anlamazsanız soruyu doğru çözemezsiniz. Üstün yetenekli bu çocuğun gerçekten ihtiyaç duyduğu neler var? Onu iyi gözlemlemek anlamak için yerinde bir davranış oluyor. Onu gerçekten seven ve kendisini ifade edebileceği en az bir kişinin olması hayatlarını değiştiriyor. Üstün olduğu alanlar gibi zayıf olduğu alanların da varlığını kabul etmek ve çocuğa etiket yapıştırmamak da yine ailenin, eğitimcilerin sorumluluklarından oluyor.
Eğer üstün yetenekli çocuğunuz varsa mutlaka bir eğitim danışmanının mentorluğunda eğitim hayatına devam etmesini öneririm. Bazı çocuklar kaldıraç etkisi gösteriyor. Yeteneklerini doğru ifade edebileceği şekilde ilerlemesi için ona özel eğitim planlamaları ve eğitim tasarımları ile başarıları taçlanabilir. Onlar da kendi kanatlarını açarak, ait olduğu yerde, yükseklerde uçabilir.
Okumak yerine dinlemek isterseniz, buradaki podcast bağlantısına tıklayabilirsiniz.
Sevgilerimle
Öznur Karaeloğlu
E-mail: oznur@oznurkaraeloglu.com
https://www.instagram.com/oznurkaraeloglu/
https://www.youtube.com/@oznurkaraeloglu
https://www.linkedin.com/in/oznurkaraeloglu/